http://fishinguide.tr.gg
ƒιѕнιɴɢυιɗє
Amatör balıkçılık

ORKiNOS AVI








ORKİNOS

PercUbrmes

Thunnus thynnus
 
Thunnidae
 
Balina köpekbalığı, aybalığı, beyaz köpekbalığı ve mersin balığı gibi, denizlerin en iri ve cüsseli balıklarından biri de orkinostur.
 
Scombridae familyasından olan orkinoslar Thunnini sınıfındandır.
Auxis, Enthynnus, Katsuwonus ve Thunnus diye adlandırılmış olan cinslerinin on üç türü vardır.
 
Auxis cinslerinin iki türü bulunur:
— Auxis thazard — Auxis rochei.
 
Euthynnus cinslerinin üç türü mevcuttur:
— Euthynnus lineatus — Euthynnus alletteratus (yazılı orkinos) — Euthynnus affinis.
 
Katsuwonus cinsinin ise bir türü vardır:
 
Katsuwonus pelamis
 
Thunnus cinsinden olan orkinosların yedi türü vardır. Bunlar sırasıyla Thunnus alalunga — Thunnus obesus — Thunnus at/anticus — Thunnus thynnus (asıl orkinos) — Thunnus tonggol — Thunnus maccoyii — Thunnus albacares.
 
Gövde yapıları bakımından birbirlerine çok benzeyen bu türler 3 ila 600 kilo arasında değişirler.
 
Büyük sürüler halinde orta ve yukarı sularda yaşar; hamsi, sardalya, zargana, kolyos, uskumru sürülerine saldırırlar.
 
Orkinos saldırısı sırasında küçük balıkların sudan havaya doğru fırladıkları, bu kez
de martılara yem oldukları görülür. Torik, palamut ve kofana sürülerini de önlerine katıp sürerler. Yemlenmeleri sırasında sudan fırlayıp bütün güçleriyle denize dalışları görülmeye değer bir manzaradır.
 
Thunnus thyrnıus
 
Scoınbridae familyasından olan ve Thunnus thynnus bilimsel adıyla tanımlanan asıl orkinoslar türlerinin arasında en irisidir. 1 yaşında 50 cm. ve 4 kilo olan bu balıklar, 14 yaşında 2.60m. uzunluğa ve ortalama 313 kiloya ulaşırlar. Ortalama ağırlıkları 250 kg. olup 3-4 metre boyuna ve 600 kiloluklarına da rastlanabilir. Pasifik, Kuzey Atlantik Okyanuslarının l0°’nin altına düşmeyen yarı tropik ve ılıman sularında, Akdeniz, Ege, Marmara ve Karadeniz’de yaşarlar.
 
Pelajik balıklardan olan orkinoslar, nisan başından itibaren sürüler halinde Akdeniz’den hareket edip Ege’ye, oradan da Çanakkale ve İstanbul Boğazlarını geçerek eylül sonuna kadar Karadeniz’e göç ederler. Bu türün en irilerinin, en uzun mesafeleri katettikleri ve elli günlük bir göç sırasında 5.000 mili bulan uzaklıklara ulaştıkları belirlenmiştir. Göçleri sırasında sürüde mevcut tüm balıkların aynı yaş ve boyda oldukları gözlenmiştir.
 
Kasım ayında Karıideniz’den, torik ve kofana sürülerinin peşinden Istanbul Boğazı’na doğru inen orkinoslar, havalar ılıman gittiği takdirde Marmara’da kışlarlar ve av verirler. Göç sırasında 25-26 kulaçtan aşağı inmeyip zaman zaman deniz seviyesinde seyreder ve bu meyanda avlanırlar.
Önlerine kattıkları uskumru, kolyoz, sardalya, hamsi ve zargana sürülerine saldırırlar. Ağızlarına uygun gelen kofana ve torikleri de kovalarlar. Avlanmaları sırasında kıyıya 20 - 25 metre yaklaştıkları, Kandilli ve Ortaköy önlerinde oynağa kaiktıkları sık sık görülmüştür.
 
Dev cüsseleri ve devamlı yemlenme alışkanlıklarıyla balık sürüleri için korkulu rüya
olmaların karşın, canavar cinsi köpekbalıklarının saldırılarına uğrar ve onlara yem olurlar.
 
Orkinosların sırtı çok koyu metalik mavi, yanları koyu gümüşi gri, karnı ise kirli beyazdır.
 
Yüzerken süratini sağlayan, mükemmel ve akıcı çizgileri olan füze şeklinde bir gövde yapısına sahiptir.
 
KafasL konik biçimde, ağzı ise geniş olup büyük bir torik veya kofanayı bir hamlede yutabilir. Keskin olmayan ufak dişlere sahiptir.
Gözleri siyahtır. Tombul bir balık olan orkinosun dengesini sağlayan göğüs ve iki sırt yüzgeci gövdesine oranla küçüktür. Birinci sırt yüzgeci sırtındaki bir yarık içine yerleşmiştir.
 
Çatal biçimindeki kuyruk yüzgeci çok güçlü olup balığın su içindeki manevralarını ve seyrini sağlar.
 
Scombridae familyasına mensup balıkların başlıca benzer karakteristiklerinden biri olan ikinci kıç yüzgeci ve sırt yüzgecinden kuyruk yüzgecine doğru uzanan sekiz-on adet yalancı yüzgece sahiptir.
 
Gövdesini kaplayan, birinden diğerine iç içe geçmiş küçük pulları derisine iyice intibak etmiştir. Bu yüzden balık, sert ve kalın bir deriye sahiptir.
 
Orkinos Avı
 
Gövdesindeki kan miktarı yüksek olduğundan, orkinos kırmızı etli bir balıktır. Kanı akıtılıp dilimlendikten sonra konservesi yapılır. Avrupa, Amerika ve Japonya’da çok miktarda konserve halinde satılan ton balığı, tüketiciler tarafından rağbet görür.
Ülkemizde de ton balığı konserveciliği yıllardır yapılmaktadır.
5-10 kilo arasındaki lezzetli ve daha gevrek ete sahip olan orkinosların iki parmak eninde dilimlenmiş etleri, bir süre suda birakılıp kanı alındıktan sonra tuzlanır. Üzerinde biraz zeytinyağı gezdirilip ızgarası yapılır.
Halk dilinde “tombil”, “tombilik” veya “tombilika” diye adlandınlan küçük ton balıkları Japonya’da çiğ olarak da yenir. Orkinos avı son derece zor ve tehlikeli olup tecrübe gerektirir.
Kimi balıkçıların inançlarına göre avı uğursuz sayılmasına rağmen kimisi için de son derecd karlı, zevkli ve heyecanlıdır. 300-500 kiloluk bir balıkla devamlı mücadele gerektiği için gece avı daha zor ve tehlikelidir.
Oltayla orkinos ayında şans da büyük rol oynar. Her ava çıkan bir balıkla dönemediği gibi, bazısı da iki veya daha çok balığa rastlar.
Bu konuda ihtisas sahibi olan profesyonel balıkçıların yanında, orkinos ayında isim yapmış ve bunun ustası olmuş amatör balıkçılar da mevcuttur.
Adalar’dan, Kumkapı’dan, Kandilli, Ortaköy, Vaniköy, Sarıyer ve Hisarlardan 13o- ğaz’a ve Mannara’ya açılan bu ustaların ağzından orkinos aylarını dinlemek büyük bir zevktir.
 
Değişik takımlar ve av şekilleri için orkinos avını balıkların büyüklüğüne ve ağırlıklarına göre birbirinden ayırmak gerekir:
 
1)5-10kg. arasında olan orkinoslar (küçük boylar)
2) 10-50 kg. arasında olan orkinoslar (orta boylar)
3) 50-300 + kg. arasında olan orkinoslar (büyük boylar)
 
Küçük Boy Orkinosların Av Şekilleri
 
Bu boy balıklar yemli veya yemsiz takımlarla yakalanırlar. Küçük boy orkinos sürüleri, gümüş, istavrit, sardalya gibi küçük balık sürülerini zaman zaman koy ağızlarına sıkıştınrlar.
 
Fırlayan küçük balıklar ve martılar, sürünün nerede yemlendiğini belli eder. Av mahalline yaklaşıldığında olta beden dahil 100 metre kadar denize koyverilir.
 
Motorla oynağa çok yaklaşmadan balıkların gidiş yönünün 120 metre kadar önünden 2-3 mil süratle geçilir ve oltanın avlanmakta olan orkinoslar tarafından görülmesine çalışılır. Oynağa çok yaklaşıldığı veya üzerinden geçildiği takdirde motor sesinden ürken balıklar daha derine siner ve av olanağı kalmaz.
 
Balık oltaya atladığı takdirde, aniden çekmemek, 4-5 saniye yemi kapmasına ve sürüklemesine izin vermek gerekir. Bundan sonra atılacak bir tasma iğnenin balığın damağına veya çenesine saplanmasını sağlayacaktır.
 
Olta, motorun küpeştesine 90° dik olarak kalama vermeden çekilmeli, balık kafa atarsa veya yol isterse verilmeli ve sonra tekrar çekerek tekneye yaklaştırmalıdır.
 
Oltayı kullanana yardımcı olan arkadaşı yaklaşan balığı bir kakıçla tekneye alır. 5- 10 kilo olmasına rağmen küçük orkinoslar da çok güçlü balıklardır.
 
Yakalandıklarında aniden dibe dalmak isteyebildikleri gibi, şaşkınlıkla tekneye doğru da süratle yüzebilir. Tabii böyle bir durum avı daha da kolaylaştıracaktır.